Duruşumuz toplumsal yaşamda kişiliğimizi ortaya koymamızda önemli yer tutar. Ana iskeletimizi oluşturan omurga bu duruşun temelidir. Bu nedenle omurga sağlığı çok daha fazla önem arz eder.
Normal Duruş Nasıl Olmalıdır?
Omurga mimarisi ayakta durmak için tasarlanmıştır. Ana iskeletimiz yüzün üstünde eklem, kas ve bağ yapısından oluşan bir yapıdır. Bu özel mimari yer çekimine karşı koyan ağırlık merkezini oluşturur; ağırlık taşıma, ağırlık dağıtma, dengeleme işlevlerini belli bir dizilim ile gerçekleştirebilir. Bu dizilim duruşumuzun temelidir. B.I.P.E.D kısaltmasında iki ayaklı canlının ötesinde içerik olarak omurgalı canlılardan ayıran özellik olan entellektüel alt yapı omurga duruşunu ortaya koyar.
Omurga Sağlığı
Kişiliklerin ve ruh halinin duruşumuza yansıması bu nedenle gözlenir. Omurga duruşu üç boyutlu düşünülerek iki planda değerlendirilir. Ön ve arka planda omurgamız düzdür. Yan planda taşıyıcı, dengeleyici işlev bölgeleri iç bükey (Lordoz), dağıtım-dengeleme bölgeleri dış bükey (Kifoz), dizilim şeklinde konumlanır.
Boyun Omurları: Lordoz
Sırt omurları: Kifoz
Bel Omurları: Lordoz
Kuyruk sokumu ve pelvis (leğen kemikleri yapısı): Kifoz ve öne eğimli (İnklinasyon)
Kamburluk ve Skolyoz (Omurga Sağlığı)
Omurga dizilimi bozukluğudur, sırtımızda olması gerekenden fazla öne eğilmenin (kifozun) artmasıdır.
Gerçekte kamburluk tek yönlü bir deformitenin (kifoz) Türkçe tercümesi de olsa halk arasında kamburluk, Skolyoz hastalığının yarattığı ağır sırt deformitesi eğrilik ve buna bağlı gelişen pelvis ve omuz eksen dengesizliğinin tarifidir. Bu açıdan kamburluğun en önemli sebebi SKOLYOZ hastalığıdır.
Skolyoz omurganın rotasyonel 3 boyutlu deformitesidir. Doğuştan ve sonradan gelişebilir. Doğuştan gelişen skolyoz omur kemiklerin ayrışmaması nedeniyle olduğundan tipine göre erken cerrahi müdahale gerektirebilir. Gelişimsel ortaya çıkan skolyoz ise büyüme sırasında kontrol edilerek artması ameliyatsız olarak engellenmeye çalışılır.
Başladığı yaş ne kadar erken ve ilerlemesi ne kadar hızlı ise cerrahi tedaviye karar verme de o kadar erken olmalıdır. 30 derecenin altında çok nadir cerrahi uygulanır. 40 derece cerrahi karar için yeterli bir düzeltme açısıdır. Hızlı büyüme sırasında, ergenlikte, takipler asla ihmal edilmemelidir.
Duruş Bozukluğu (Omurga Sağlığı)
Vücudumuz omurgamızın oluşturduğu düz bir eksen üzerinde dengelidir. Omuzlar arası ve kalçalardan geçen çizgiler bu eksenle beraber konum alır. Omurga ekseni bozulduğunda yürümenin dengelenmesi ya da kol gücünün verimli kullanılması mümkün olmayacaktır.
Çağımızın vebası cep telefonu gibi ergonomik olmayan duruşa sebep olan aygıtların yanlış kullanımının sadece omurga sorunları değil, yürüme ve el becerisi bozuklukları, hatta görme, yemek yeme, uyku ve nefes alma gibi yaşamsal fonksiyonların bozulmasına neden olması kaçınılmazdır.
Sırt Ağrısı Bir Sonuçtur
Omurga ağrıları hareket sisteminin dengesizliğinden kaynaklanan durumlar dışında iç organ rahatsızlıklarının yansıması şeklinde de ortaya çıkabilir. Bu yönden kalp, sindirim sistemi ve ürogenital rahatsızlıklar sırt ve bel ağrısı yapabileceği gibi sırt bölgesi fıtıkları da iç organ ağrıları şeklinde bulgu verebilir. Sırt fıtığı kalp krizi ya da ülseri taklit edebilir.
Bunun dışında omurgamız bir eklemler sistemidir. Sinovyal ve disk içerikli karmaşık bir omur ve faset eklem içeriği, eklem yaralanmalarına ve romatizmal hastalıkların iltihabi sonuçlarına açıktır. Yoğun kas grupları ile desteklendiğinden kas-bağ ve ligament sorunları ağrılara sebep olacaktır. Bu açıdan ağrıların kaynağı ağrının varlığını ortadan kaldırmak için ihmal edilemeyecek kadar önemlidir.
Ergonomik Önlemler
Omurgamız ayakta, otururken ya da yatarken vücudumuzun ağırlığını taşımaya ve dengelemeye devam eder. Sağlıklı bir omurga dizilimi normal, bu dizilimi dengeleyen bağlar ve kaslarla desteklenir. Yer çekimine karşı her hareket omurgamız tarafında dengelenmesi için tasarlanmıştır.
Yanlış oturuş, duruş ve alışkanlıklar ya da uygun olmayan koltuk, taşıt kullanımı omurganın fonksiyonların bozar ve yaralanmaya açık hale getirir.
Boyun, Sırt ve Bel Ağrısının Kaynağı Omurga İse; Öncelik Dizilimin Değerlendirilmesidir
Doğru tanı muayene ile mümkün: Omurga dizilimi, ortoröntgenografik değerlendirmeler ile ayaktan kafatasına kadar çekilen filmler ile ayakta ve yatarak değerlendirilmelidir. Statik ayakta grafilerde tespit edilen sorunlar omurga dizilim bozukluğuna işaret ediyorsa mutlaka eğilme grafileri, gerekirse dinamik değerlendirilmeler yapılmalıdır. Bacak kısalığı ve yürüme bozukluklarının omurganın dinamiğini etkilemesi kaçınılmazdır. Düz tabanlık ve rotasyonel sorunlar omurga fonksiyonunu bozar. Yürüyüş şeklini topallama haline getiren her türlü eklem hastalığı (menisküs, bağ kopmaları, kalça pincer lezyonu, varus-valgus ) tedavi ile düzeltilmelidir.
Dizilim bozukluğu yoksa: Omurga ağrılarını, özellikle kola ve bacağa yansıyan ağrı ve kuvvet kaybı, uyuşma yaratan sebep “fıtık” hastalığıdır. Fıtık omurların arasındaki disk denilen yastıkçığın yer değiştirmesi, yırtılması ve sinire bası yapması nedeniyle ortaya çıkar. Fıtıkların ilaç tedavisi-istirahat ve fizik tedavi ile geçmediği durumda çıkartılmaları gerekebilir. Sinire baskı devam ettiği sürece kuvvet kaybı ve his bozuklukları kalıcı hale gelebilir ve cerrahi tedaviden fayda görmek mümkün olmaz.
Boyun-Sırt ve Bel Fıtıklarının cerrahi tedavisi: İlaç tedavisi veya fizik tedavi ile iyileşmesi geciken ya da yılda en az üç kez tekrarlayan istirahat gerektiren fıtıklar cerrahi tedavi edilmelidir. Sinir hasarı ortaya çıktıysa cerrahi acil olarak planlanacaktır.
Cerrahi tedavi, açık ya da kapalı yöntemlerle uygulanabilir.
Kapalı ya da Minimal Invaziv Endoskopik Disk cerrahisi pratiğimizde birinci seçenektir.
Kapalı ameliyatlar 7 mm bir kamera eşliğinde doğrudan fıtık bölgesine ulaşıp disk yapısını koruyarak sadece fıtıklaşan parçayı çıkartması açısından açık cerrahiden üstündür. Giderek yaygınlaşan bu ameliyat tekniği zaman içinde açık cerrahi yöntemlerin terk edilmesini sağlayacaktır.
Fıtık kapalı yöntemlerle çıkartılamazsa…
Kapalı yöntem ile fıtık çıkarılamayacak durumlarda, açık cerrahi yöntemlere başvurulabilir. Kapalı endoskopik cerrahiler orta bölgelere hareket eden ya da etrafa yapışık olan karmaşık durumlarda yetersiz kalabilir. Bu durumda açık cerrahi tercih edilir.
Tedavi günlük yaşantınızı ve iş hayatınızı etkileyecek mi?
Her insanın günlük hayat beklentisi ve iş yaşamı farklılık gösterir. Hekimin kararı istirahat ve iyileşme süresini belirlerken çekinik tedavilerden minimal invaziv kapalı endoskopik cerrahi tedavilere değişebilir.
Unutmayın! Omurga vücudumuzun eksenidir ve bizi ayakta tutar.
Tedavi sonrası eski hareket kabiliyetine kavuşmak çok kısa sürer.
Kapalı ameliyatlar, küçük kesilerden cerrahi yara açarlar. İyileşme süreniz derhal ayaklansanız dahi aktivitelerin bazılarını doktor önerisiyle kısıtlayarak günlük hayatınıza devam etmenizi gerektirir. Yoğun iş yaşamına derhal dönmeniz yeniden yatak istirahati gerektiren diskitis gibi ağır durumlara neden olabilir.